Bişnev
Aşkın 7 Hali
Bir Entrika ve İstihbarat Romanı
Osmanlı’nın en sancılı yılları… İttihat ve Terakki’nin II. Abdülhamid ve rejim
karşıtı çalışmaları, imparatorluğun dört bir yanında alevlenen ayrılıkçı ayaklanmalar, Meşrutiyet’in ilanı, 31 Mart Vakası, Trablusgarp Savaşı, Bab-ı Âli Baskını, Balkanlarda kaybedilen topraklar ve Garbî Trakya Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Teşkilat-ı Mahsusa’nın faaliyetleri ve Arabistan çöllerinde İngiliz casuslarına
karşı yaşanan amansız mücadeleler. Dünyanın büyük bir savaşa sürüklendiği günlerde devletin kurtuluşu veya yeni devletin kuruluşu için mücadele eden Kuşçubaşı Eşref ve arkadaşlarının soluk soluğa okunacak öyküsü.
Hakan Kağan, İmparatorluğun Son Akşamı – Kuşçubaşı Eşref ’te, yorgun imparatorluk son nefesini verirken ömrünü 3 kıtada kılıktan kılığa dolaşarak geçiren efsanevi Teşkilat-ı Mahsusa ajanı Kuşçubaşı Eşref’e odaklanırken Arabistanlı Lawrence,
Enver Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına dair çok kritik detaylar yakalıyor. Okuyucusuna, siyasi ve askerî olaylarla dolu, çok yoğun geçen yaklaşık
10 senelik bir dönemi tek solukta okuma fırsatı veriyor. İmparatorluğun Son Akşamı – Kuşçubaşı Eşref, isyan günlerinin ruhuna tercüman oluyor.
Önünde durdukları kapının iç içe geçmiş çift hilalli tokmağını üç kez vurdu arkadaşı. Biraz bekledikten sonra aynı hız ve ritimde tokmak üç kez daha inip kalktı.
“Kimsiniz?”
“Halas.”
İçerdeki kararlı ses bir süre duyulmadı.
“Nereye ne için geldiğinizi biliyor musunuz?”
“Evet. Bir cemiyet-i mukaddese vatan ve millet için hizmet etmeye geldik.”
“Bu cevabın doğruluğuna yemin edebilir misiniz?”
“Allah, bayrak, namus üzerine yemin ederim.”